Halk derler bana!
Özümle medeniyet öğretenim ben!
Özümle düşer özümle bir başak gibi ayağa kalkarım.
Halkım!
Kirli postal gelip mezar toprağıma ayak sürene
toprağı dar eden benim!
Srebrenitsa’dan, Halep’ten, Söğütözü’nden, Endülüs’ten, Gazze’den,
Malazgirt’ten, Halepçe’den, Mekke’den,
vatan bildiğim bu devri alemin her bir köşesinden canına can katılmış olan ben!
Kalan tek dişinden gayrısını söktüğüm medeniyetin
1400 yıldır diş geçiremediği ben!
Ben halkım beyim!
Kah Kut’un tam ortasında,
kah Çanakkale’nin derdinde
kah 15 Temmuz’un gecesinde
ömründen ömür giden ben!
Ben anayım beyim
ben babayım
ben gardaşım
ben bacıyım.
Ben işim
ben işçiyim
ben emeğim
ben derdim
ben dertliyim
ben fermanım
ben fermandarım
ben sancıyım
ben sancılıyım
ben toprağım
ben bayrağım
ben yârim
ben yaralıyım
ben sevdayım
ben elde taş
ben yürekte asaletim
ben sokakta siperim
ben vatana erim
ben dine kuvvetim!
İyi tanı beni beyim!
Ben zor günün olduğu kadar
iyi günün de ferasetlisiyim!
Veren benim beyim
alan ben!
İyi tanı beyim!
Külli takdir sahibinin
cüzi irade
elçisi ben!
İster ağam ol
ister paşam sen!
Ezip geçemezsin beni
gövdemi siper etmişken ben!
Silahın hedefinde Erol’um
tankın önünde Mustafa
kurşunun karşısında Halil’im!
Gazabımı tadanlara sor beyim!
Kimim neyim?
Ümidim bitmez benim
ferasetim tükenmez!
Çetindir savaşım
ceddimden beridir pes etmezim!
İyi tanı beyim!
Zulmü alkışlamayanın oğlu
geçmişine sövmeyenin torunu
ecdadına saldıranın celladı
kılıca meydan okuyup
çekmeye gelmeyen boyunun sahibi benim!
Ne umrumdadır makam
ne umrumda seni oturttuğum mülk!
İsterim ki adalet
benim kadar olsun sana da yük!
– Cüneyt Polat –
29 Eylül 2016 Perşembe